Tek Çizgi İki Roman: "Kana Diz Kana"
"Ya dizin kanayacak ya da sayfa boş kalacak."
Nasıl ki bir insan, annesinin rahmine düştüğü anın görüntülerine sahip olmaz, Hakan Günday ve Emre Orhun'un ortak çalışması olan çizgi roman Kana Diz Kana'da da ana karakterimiz dizindeki açık yarayla beraber, ne olduğunu hatırlamaz bir şekilde uyanıyor.
Ömrümün sonuna kadar düşüncelerimi görsellerle anlatmam gerekecek olsa, bu görselleri Emre Orhun'un yapmasını isterdim. Belki bunu kabullenerek tüm düşüncelerimi yeraltının zifirine batırılmış hale getiririm, ama yine de bunu yapmasını isterdim.
Yurtdışındaki başarıları haricinde, Hakan Günday'ın birçok kitabının kapak illüstrasyonları ile tanıdığımız Emre Orhun, bir röportajında Thomas Ott'un kitapları sayesinde "scratchboard" tekniği ile tanışıyor. Beyaz taban üzerine siyah kaplı alanı sivri uçlu aletlerle kazıyarak yapılan teknik, Emre Orhun'un ellerinde 2016 yılında "Medley" isimli grafik romana sebebiyet veriyor.
Öte yandan, 2005'ten beri Emre Orhun ile doğaçlama bir çizgi roman planlaması yapan Hakan Günday, Medley tam anlamıyla "kazıya kazıya" sonunda çıktığında, doğaçlama fikrine uygun olması için Emre Orhun'un yazdıklarını görmeden, sadece çizimlere bakarak yeni bir hikaye yaratmaya yöneliyor ve Şubat 2020'de "Kana Diz Kana", Flaneur Yayınevi tarafından yayınlanıyor. Dolayısıyla ortada biri Emre Orhun diğeri ise Hakan Günday tarafından yazılmış 2 farklı hikaye var. Bu yazıyı direkt olarak "Kana Diz Kana" olarak isimlendirilen, Hakan Günday'ın yazdığı versiyon üzerinden yazıyorum. Emre Orhun'un yazdığı hali, yani Medley'in metni de bu baskının en arka sayfalarında kendine yer bulmuş, dolayısıyla kitabı okuduktan sonra ikisini kıyaslama ve iki zihnin kesiştiği noktaları görme şansınız oluyor.
Kitabın kendini tanımladığı şekliyle, "Tek Çizgi, İki Roman".
Her şeyden önce, bu düşünceler hiçbir teknikte daha iyi resmedilemezdi. Kitaptaki ruh haline ve düşüncelere "kazıyarak çizim yapmak" o kadar uygun ki, bence bu detayı genel hikayeyle birleştirince birbirlerini çok daha iyi tamamlıyorlar. Görsellerin Emre Orhun'un elleri yara olana kadar, bazı karelerin yapılmasında birkaç gün uğraştığını düşününce, sanki kafada bir ampul yanıyor ve kitabın anlatmak istediği şeyler ile puzzle parçaları gibi birbirine oturuyor. Bir isme dahi sahi olamayan ana karakterimiz, feci bir şekilde sürükleniyor hikaye boyunca. İkiyüzlü insanlarla tanışıyor, arkasından tuzaklar kuruluyor, ilah gözüyle bakılıyor, canı yanıyor.
Kitabı okuduğunuzda zaten hem "barda oturan topluluğun" hikayedeki değerini, hem de ana karakterin başından geçenlerin hepimiz için ne kadar olası, hatta şu anda gerçekleşen olaylar olduğunu düşününce, ana karakterin bir isme veya geçmişe, hatta belki geleceğe sahip olmaması, hikayeyi çok daha gerçekçi kılıyor.
Utanmadan hikayeye gerçekçi diyebiliyorum, çünkü Emre Orhun ve Hakan Günday'ın birbirinden habersiz yazdığı hikayeler öyle yerlerde ve düşüncelerde kesişiyor ki, bu olay örgülerine "kurgu" diyesim kaçıyor. Bu kitap zaten şu an yaşanıyor, okurken de çizimleriyle tekrar yaşatıyor. Üstüne üstlük, ana karakter gibi, yaşadığınız şeyleri kitabı okurken hatırlamıyorsunuz ve yepyeni, kurgusal bir hikaye gibi okuyorsunuz.
Hikaye boyunca karşımıza birçok karakter çıkıyor ve ana karakterimiz hariç tüm karakterler belirli noktalarda hikayeden bağlarını koparıyor. Aynı durum mekanlar için de geçerli, "olayın geçtiği mekan..." diye başlayabilecek bir cümle kurma şansım yok.
- Not: Kitap boyunca süregelen mekan ve karakter değişimlerinin üzerine binen zaman kavramsızlığına rağmen, "telefon kuşu" ve barda geçen tüm sahneler favorim. Yazıdan önce 4. kez okumuş oldum, bar sayfalarına her geldiğimde gülümsemeye başladım ister istemez.-
Kana Diz Kana, kömür karası sayfaları, ilmek ilmek işlenmiş çizimleri, ve arkasında bulunan iki inanılmaz insanın güç gösterisi yaptığı bir kitap.
"18+" uyarısını ve üst düzey bir çizgi roman olmasını, sadece uyandırdığı düşünceler sebebiyle bile hak ediyor. Karşınızda sizi sizden daha iyi tanıyan iki adam var, ve bundan hiç mutlu değiller.
Künye
Kana Diz Kana
Yazar: Hakan Günday
Çizer: Emre Orhun
Yayınevi: Flaneur
Yayın Tarihi: Şubat 2020
- Not: 222 Adet basılan imzalı edisyonun sahibi olamamak ve Big Baboli Şarküteri'de yapılan sergiye/söyleşiye katılamamak tamamıyla benim bu kitabı geç keşfetmemden kaynaklı bir eşekliktir. Günahı boynumadır. -
Comments